17 Nisan 2015

BİOTA LANSMANI VE DETAYLARI !

17 Nisan 2015
Geçtiğimiz hafta cumartesi günü sevgili İlknur'un Dünyası daveti ile Queen Hotel'de bir çok blogger arkadaşımla Biota markasının lansmanı için toplandık. Biota labaratuarlarında geliştirilen  Bioblas başta olmak üzere bir çok markasını Bioder,  Restorex, Biobaby, Nutraxin, Biolady hakkında detaylı bir şekilde bilgilendik.Saç dökülmesinden ,cilt nemlendiricisine ,bebek şampuanından ,kadın pedlerine ve vitamin takviyelerine kadar olan geniş ürün ağından konuştuk.

Sevgili İlknur ,bizlere güzel bir açılış konuşması yaptı.
 Marka temsilcileri ile tanıştık ve ürünlerini en yetkili ağızlardan tek tek dinledik.  
Oldukça zevkli geçen günün sonunda bizleri evlerimize bir sepet dolusu hediye ürün ile yolladılar. Gelin bizlere verilen ürünlere göz atalım.
Bioder 2'si 1 arada temizleyici peeling jel yeni gördüğüm bir ürün içerisindeki kayısı çekirdeği tanecikleri cildimize peeling yapıyor. Deneyimlemeye başladım. Yakında deneyimlerimi paylaşacağım.
Bioder AQUA soft 24 saat nemlendirici vaat ediyor. İpek böceğinin kozasından elde edilen protein ile cilde kadifemsi yumuşaklık veren bu nemlendiriciyi  kullanmış olduğum kremim bitince deneyimlemeye başlayacağım.
Bioblas saç dökülmesine karşı etkili olan şampuanını ve sıvı saç kreminide bizlere hediye ettiler. Özellikle dökülme sorunu olan saçım için bakalım bu ürünler ne derece yararlı olacak ...
Biobaby saç ve vücut şampuanı en çok dikkatimi çeken ürünleri oldu.Öyle ki benim çocuğum olmamasına rağmen ,içine kattıkları suyu bile taaa Anzer'den gelen sudan kullanmaları oldukça şaşırtıcıydı. Kardeşimin iki oğlu var onlar için kullanacağım. Denemeden şunu söylemeliyimki içindeki ekinezya ve papatya çocukları hem sakinleştirir hem de mis gibi kokutur.Şahsen ben kokusuna bayıldım.

Restorex şampuan daha önce denediğim ve saçımı yumuşatmasından oldukça memnun kaldığım bir şampuandı. Uzatma kısmıyla ilgili yaptığım yanlışıda sunum esnasında anladım. Bir kez daha denemeyi düşünüyorum. Daha önceki yazımı okumak için tık tık


Biolady pedlerini tanıyana kadar biz kadınlar için ne derece hayati önem taşıyan detayların olduğu hiç aklıma gelmezdi. Bir çok güvendiğimiz markanın pedlerinin klorla beyazlatıldığını öğrendiğimde ve bu klorun vajinal rahatsızlıklara zemin hazırladığını gördüğümde biolady markasının kadın sağlığı üzerine ne derece itinalı çalıştıklarını anladım. Biolady kadın pedleri 
* % 100 tamamen klorsuz
* % 10 organik pamuk yüzey 
* % 100 hava geçirgen yüzey 
* 2 mm ince dokusu ile
İlk açıklamalardan sonra dikkatimi çeken hususlar ,deneyimlerimi paylaşacağım.
Biota labaratuvarlarında geliştirilen gıda takviyesi energy ve siyah çay deneyimlemek için sabırsızlanıyorum.
Günün sonunda bizlere verilen bu güzel hediyeler ,bizler için düşünülen ince detaylar ve hafızalarımızda o gün için yaşadığımız komik karaoke deneyimlerimiz kaldı. Oldukça güzel ,oldukça eğlenceli bir gün geçirdim .Beni davet eden arkadaşım İlknur'a ve bu lansmanı düzenleyen Biota Labaratuarlarına çok teşekkür ederim. 
 

Devamını Oku »

13 Nisan 2015

RİNSO BÜYÜLÜ BAHÇE SIVI DETERJAN !

13 Nisan 2015
Herkese merhaba ; bugün malumunuz pazartesi hafta sonunun yoğun temposundan çıktık kimimiz işlere kimimiz ev işlerine daldık. 
Biz çalışanlar için pazartesi ne kadar sendrom yüklü ise bir ev hanımı içinde o derece sendrom yüklüdür zira bir çok ev hanımının temizlik yapma ve çamaşır yıkama günü pazartesidir.
  Bugün sizlere bahsetmek istediğim ürün Rinso Büyülü Bahçe sıvı deterjanı ,sıvı detarjanlarının piyasaya çıktığı ilk günden beri itiraf ediyorum çok önyargılı yaklaştım.
Hiç bir sıvı deterjanın istediğim sonucu veremeyeceğini düşünüyor ve asla kullanmam diye büyük sözler ediyordum .
Rinso'nun toz deterjanını daha önce alıp kullanmışlığım olmasına rağmen ,sıvı deterjana bir türlü elim gitmiyordu. Geçtiğimiz şubat ayında sevgili arkadaşlarımın düzenlediği  #14subat14sevgikadini etkinliğinde bizlere sponsor olan rinso sayesinde deneme fırsatım oldu. 
Bir kere şunu belirtmeliyimki muhteşem bir kokusu var. Büyülü bahçe Lavanta & Yasemin parfümlü çok güzel ferhalatıcı ve kalıcı bir parfüme sahip bu deterjanı kullandığım dönemlerde yumuşatıcı kullanmadım çamaşırlarıma ,çünkü hiç gerek kalmadı.
 Şişesinin kocaman bir ağzı var ama öyle kontrollü bir kapağa sahipki fazla dökülüp ziyan olmuyor. Bir kapak deterjan çok kirli olmayan renkli çamasırları gayet güzel temizliyor.

 Beyazlar için hala ön yargılıyım sıvı deterjanlarda ama renkli çamaşırlarım için çok memnun kaldım. Hatta toz deterjan kullanırken yaşadığım sıkıntılardan sıvı deterjan kullanırken kurtuldum. Çamaşır üzerinde kalan deterjan fazlalıkları beyaz beyaz çizgi oluşturuyordu sıvı deterjanında rengi süt beyazı olmasına rağmen bu gibi sorunlar yaşamıyorsunuz .Üstelik yumuşatıcı tasarrufuda sağlıyor. Ben rinso sıvı deterjanı kullandığım zaman yumuşatıcı kullanmıyorum. 
  
1994 yılında Türk tüketicilerinin hayatına giren Rinso büyülü bahçe serisi ile bir çok markaya rakip,  renkliler için kesinlikle sıvı deterjan kullanmam benim için daha sevdiğim bir yöntem oldu. Kokusunun kalıcılığı çok güzel insan yıkadığı çamaşırların üzerinden hemen kokunun silinmesinden hoşlanmıyor.
Rinsonun var olan diğer büyülü bahçe çeşitlerinide en kısa zamanda kullanmayı düşünüyorum.
Siz sıvı deterjanlar hakkında ne düşünüyorsunuz ? Rinso kullanıp memnuniyet dereceniz ne oldu acaba ?





Devamını Oku »

10 Nisan 2015

SAÇLARINIZI YAZA AT KUYRUĞU İLE HAZIRLAYIN !

10 Nisan 2015
-Uzmanlar, olumsuz kış koşullarının en çok etki ettiği saçları yaza hazırlamak için
yalnızca şampuanın yetmediğini, mutlaka bakım ürünlerinin de kullanılması
gerektiğini bildirdi

-LTS Teknoloji Grup Başkanı Trikolog Talat Sam:
“Mevsim değişiklikleri nedeniyle yıpranan saçların sağlığına kısa sürede kavuşmasının yolu
bitkisel içerikli serilerin kullanılmasından geçiyor”
“Saç sorununa kısa sürede çözüm sağlayan formülü ile büyük ilgi toplayan Revox at kuyruğu
şampuanın serum ve maskesini üreterek, sağlıklı saça giden bitkisel yolu çiziyoruz”
 



-Uzmanlar, olumsuz kış koşullarının en çok etki ettiği saçları yaza hazırlamak için yalnızca şampuanın yetmediğini, mutlaka bakım ürünlerinin de kullanılması gerektiğini bildirdi.
GeoMASS Trikoloji AR-GE Laboratuvarı’nda kişisel ihtiyaçlara göre, tamamen bitkisel içerikli şampuanlar üreten LTS Teknoloji Grup’un Başkanı Trikolog (Saç Uzmanı) Talat Sam, soğuk hava şartları ve stres gibi etkenlerin en çok saçları vurduğunu vurgulayarak, sağlığını kaybeden saçların dökülmeye başladığını bildirdi.
Saçları yeniden canlandırmak isteyenlerin bakıma özen göstermesi gerektiğini ifade eden Sam, “Mevsim değişiklikleri nedeniyle yıpranan saçların sağlığına kısa sürede kavuşmasının yolu bitkisel içerikli serilerin kullanılmasından geçiyor. Çünkü bitkisel içerikli şampuanlar zaten hassas olan saçlara ihtiyacı olan sağlığı doğadan getirir. Saçları sadece şampuanlamak da yetmiyor. Kullanılan şampuanın devamı niteliğindeki bakım maskesi ve serumunun da kullanılması saçlara gereken sağlığı verir” dedi.
Sam, sıcak yaz ayları gelmeden bakıma başlanması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

“Havaların ısınmasına kısa zaman kalmışken, saçları yaza hazırlamak için bakım yapılmaya başlanmalı. At kuyruğu bitkisinden elde ettiğimiz ve yüzde 98.6 müşteri memnuniyeti sağladığımız Revox At Kuyruğu bakım serisi bu noktada tercih edilebilir. Avrupa onaylı şampuanımızın bakım maskesi ve serumunu da piyasaya sunduk. Yaza göz alıcı saçlarla girmek isteyenler Revox At Kuyruğu serisiyle istedikleri sonuca kısa sürede ulaşabilecek.”
Devamını Oku »

3 Nisan 2015

Being Invisible with Rexona!

3 Nisan 2015


Eğri oturup doğru konuşalım... Deodorant hepimizin vazgeçilmezi. Deodorant icat edilmeden önce insanlar ne yapıyormuş merak ediyorum cidden, hayat kesinlikle daha zormuş :) Ben kışın stick şeklinde olan, yazın ise sprey şeklinde olan deodorantlarım olmadan yaşayamam. Şimdiye kadar birçok marka da denedim. Kimi koltuk altımda kuruluk yaptı, derim pul pul döküldü, kimi hiç etki etmedi, kimi ise giysilerimi mahvetti.


Siyah giysilerimin koltuk altlarının rengi deodorantın içindeki kimyasallar sebebiyle beyaza döndü. Beyaz tişörtlerim, gömleklerim ise hep sarardı. İşin kötü yanı yıkayınca da düzelmedi. Birçok sevdiğim giysiyi bu şekilde çöp etmişken invisible black/white deodorantlar girdi hayatımıza ve sonunda kocaman bir "Oh be!" diyebildik. Rexona'nın Invisible serisi de bu alanda hem kadına hem erkeğe yöenelik çeşitleri ve güzel kokusuyla piyasaya iddialı bir giriş yaptı.


Rakipleri yok mu? Evet var. Ama bunun için de Rexona'nın stratejisi var. Eğer perakende sektöründen biraz anlıyorsanız görsel koordinasyonun satışa olan etkisini bilirsiniz. Ben daha önce Inditex'te mağaza müdürlüğü yaptığım için bu alanda oldukça deneyimliyim. Satmayan bir ürünü, müşterinin göz hizasına yerleştirdiğiniz anda o ürünün satılma ihtimalini beşe katlarsınız. Rexona da bunu bildiği için bu tarz kozmetik ve hijyenik ürün satan mağazalarda kendisini görsel algımızın en güçlü olduğu noktalara yerleştirmeyi hedeflemiş.


Rakipleri ortadan kaldırmak ve satışları artırmak için daha iyi bir aksiyon düşünemiyorum! Rexona bu alanda daha üstün bir ürünle girmiş ve piyasaya beyaz kıyafetlerde sarı lekelere karşı daha etkili bir deodorant çıkarmış. Bence güzel kokusu ve tasarımıyla ekstra tercih sebebi olabilir.


Ben açıkçası satış stratejilerini takdir ettim ve sırf bunun için bile Rexona kullanmaya devam edebilirim. Siz de kesinlikle bir şans verip denemelisiniz... ;)


Bu içerik http://lunaparkqueen.blogspot.com.tr/ tarafından hazırlanmıştır.

Bir boomads advertorial içeriğidir.
Devamını Oku »

31 Mart 2015

HÜZÜN SARISI MİMLEMİŞ !

31 Mart 2015
Sevgili Hüzün Sarısı beni mimlemiş. Vakit kaybetmeden sorulara geçmek istiyorum. 
Teşekkür ederim.

1-Bilgisayarın masa üstündeki görüntüsü ne?
Şu anda benim küçük tospa'mın resmi var .(Dinçer ) bazende büyük paşamın resmini koyuyorum. (İlker ) kardeşimin oğulları onlar dünyaya geldiğinden beri başka hiç bir masa üstü resmi beni mutlu etmiyor.
2-Bir kafeye girdiğinde genellikle ne siparişi verirsin?
Hemen menüye bakarım. Genelde aç olduğum için yiyecek bir şey söylerim.

3-Google'da aradığın en son şey ne?
Elektrik kesintisini sebebini aradım :))

4-Mesajlaştığın veya konuştuğun son insan kim?
Kızkardeşim az önce konuştuk .Hangi filme gitsek ,hangi gün gitsek falan ,kızkıza takılırız arada bir...

5-Tiyatroya en son ne zaman gittin_
Çok uzun zaman oldu.Oyunu bile hatırlamıyorum.

6-Sinemaya en son ne zaman gittin?
En son 1-2 ay önce eşimle (MUCİZE) filmine gitmiştik.

7-Hangi diziyi herkes izlemeli?
Türk dizilerinden şu an için (Yeşil Deniz ) en azından komik ,saf ,temiz insanlara kötülük aşılamıyor. Yabancı dizilerden ( Desparate Housewiwes) kesinlikle yabancı versiyonu izlenmeli :))

8-En son ne tür bir müzik dinledin?
Türkü dinledim. Karışık bir müzik zevkim var. Yavuz Bingöl (Eğin Türküsü )

9-Seni en çok ne çıldırtır?
Beni en çok hayatıma karışılması çıldırtır. Kiminle konuşacağıma ,kiminle görüşüceğime karışılması benim hoşgörümü bir anda yok eder. Birde biriyle buluşacaksam ve o kişi beni bekletiyorsa çok sinirlenirim işte o zamanda uyumlu Yasemin gider. Birde saçıma dokunulması çıldırtır. Heleki topladıysam ,bir model yaptıysam hani yaparlarya ay dur saçını düzelteyim ıyyy kıl olurum .

10-Ne zaman uyanırsın? 
Her gün sabah 6:30 kalkıyorum. Hafta sonları 7 falan oluyor.

11-İnternetteki ilk adın neydi?
Hatırlamıyorum.

12-Favori emojin nedir?
Tek göz kapalı şapşal bakışlı

13-Kedi mi köpek mi?
Kesinlikle kedi ,sadece sorulduğu için yoksa ayrım yapmam.

14-Kuzey mi güney mi?
Güney

15-İstanbul ile ilgili en sevmediğin şey?
Trafik

16-İstanbul'da en çok sevdiğin 3 semt
Hiç düşünmedim her köşesini çok seviyorum .Kendimde yaşadığım için zeytinburnu ayrı bir rahat geliyor.

17-Kafanda genel olarak ne olur?
Kafamda devamlı iş, ev işi,hafta sonu nereye gitsek ,komşular ve akrabalarla bir araya gelmek için zemin hazırlamak :)

18-Komedi mi dram mı?
Komedi

19-Çay mı kahve mi?
Kahveyi daha çok seviyorum.Özellikle çay demleyip içmem ama kahve yaparım kendime...

20-Bu soruları cevaplamadan önce ne yapıyordun?
İşyerindeyim çalışıyorum ara arada bu soruları cevaplıyorum.

21-Son olarak bir sırrını paylaş.
Sırlarımı genelde paylaşmam.


Devamını Oku »

30 Mart 2015

GLORİA JEANS COFFEES ZİYARETİM !

30 Mart 2015
Her gün önünden gelip geçtiğim Florya Gloria Jeans Coffees şubesini geçtiğimiz 28 şubat cumartesi günü sevgili arkadaşım Yağmur İpar'ın daveti ile ziyaret etme fırsatı buldum.İstanbul'un göbeğinde florya metrobüs durağının tam karşısında bulunan mekan kahve severlerin kitabını alıp kafa dinleyerek kahvesini yudumlayacağı bir ortam ,ben o gün bir çok blogger arkadaşımla keyifli saatler geçirdim ve kahve konusunda bir çok bilmediğim bilgiyi öğrendim.

 

Burada bol sohbet var .Keyifli geçirdiğim günün her dakikası yoğun geçti.

Daha sonra mekanın eğitim salonuna geçtik ve Ali bey bizlere Gloria Jeans ile ilgili kısa bir eğitim verdi. Kahve konusunda bilmediğimiz ne çok ayrıntı varmış .
 Sizlerlede bu bilgilerimi paylaşmak istiyorum.


İsmini ilk duyduğunuzda bir kot markası zannettiğimiz :)) Bu ünlü kahve zincirinin ilk halkası Gloria Jeans tarafından 1979 yılında Chigo'nun Illınıis isimli şirin küçük kasabasında  bir hediyelik eşya dükkanını satın alması ve bir süre sonra dükkanını gurme kahve dükkanına dönüştürmesiyle ilk şubesini açmış bulunuyor. Bir kaç yıl içerisinde mağaza sayısını 11 yükseltmiş  ve 1986 yılında francshise vermeye karar vermiştir.
1999 yılında Mydonose Showlandde açılan ilk şubesiyle Türkiye piyasasına giren ilk yabancı kahve firmasıdır.

KAHVE NEDİR ?
 Oğlak ve yengeç dönenceleri arasında ekvatoru içine alan tropikal iklime sahip deniz seviyesi ile 7.000 feet yükseklikte yetişen ağaçlardan toplanan bir çeşit kirazımsı meyvenin çekirdeğidir.
 Kahve ağacının olgunlaşması için 2-5 yıl gibi bir süreç gerekiyor.
Temel olarak öğrendiğimiz kahve bilgilerinin yanında Gloria Jeans kahvelerinin toplanma aşamalarını ,kahve çekirdeği çeşitlerini ,üretim aşamalarını ,kurutulma metodlarını öğrendik.

Gloria jean Coffes Avustralya'da Rainforest Alliance sertifikalı kahveleri en çok alıp ,kavuran ve dağıtan firmadır. Böylece doğal hayatın korunduğundan emin oluyoruz. İşçilerinin  saygı gördüğünü  ve adil ücret aldıklarını biliyoruz. Çalışanları ve aileleri gerekli sağlık ve eğitim hizmetlerini alıyorlar.Tropikal iklimlerde yaşayan 25 milyon kişinin geçim kaynağını sağlıyor.


Kavurna işlemi genelde 10-23 dakika arasında değişir.Kavurma süresi sonunda sıcaklık 220-230 derecelere ulaşınca kahve çekirdeklerinde çeşitli kimyasal ve fiziksel reaksiyonlar meydana gelir ve kahvenin gerçek lezzeti işte o süreçte ortaya çıkarmış.

Kahvenin saklama koşulları hava almayan bir kapta,serin ,kuru,kötü koku içermeyen ve ışık almayan bir dolapta muhafaza edilmesi gerekiyormuş.

BUZDOLABINDA YADA DERİN DONDURUCUDA MUHAFAZA EDİLMEZ !
Petrolden sonra en çok ticareti yapılan ürün kahveymiş. 2000 adet elle toplanmış kahve meyvesinden sadece 500 gr.kavrulmuş kahve çekirdeği elde edilirmiş.

Günün sonunda bizlere hediye edilen ürünlerimizle evlerimize döndük , keyifli geçen bir etkinlik oldu. Mis kokulu kahvelerini yakından tanıdık. Gloria Jeans Florya şubesine tekrar teşekkürler...
Devamını Oku »