15 Eylül 2017

BİODERMA PHOTODERM BRONZE BRUME SPF 30 UVA 17 TRANSPARAN YAĞ

15 Eylül 2017
BİODERMA PHOTODERM BRONZE BRUME SPF 30 UVA 17 
Yaz mevsimi ne yazık ki geçti gitti , insan yaz ayına doyamıyor. 
Neyse ki eylül ayının yarısına gelmiş olmamıza rağmen , hala yazdan kalma günler  yaşıyoruz. Hal böyle olunca deniz ve havuz sezonu kapanmamış oluyor. Ben bu yaz gönlüme göre bir tatil yaşadım ve kalıcı bronzluğa da sahip oldum. İki yıldır bronzlaşmak için tek kullandığım ürün Bioderma Photoderm Bronz Spf 30 transparan UVA 17 ,yüksek koruma sağlayan ve doğal bronzlaşmayı hızlandıran transparan güneş koruyucu yağdan bahsedeceğim bugün sizlere ...
 Ürün 200 ml ,sprey başlıklı ,renkli şeffaf bir şişeye sahip . Kullanımı çok kolay ele güzel oturuyor. Ellerim ıslakken bile kolay kavrayıp sprey başlığı rahat sıka biliyorum.
  Bioderma photoderm spf  bronze brume spf 30 uva 17 cildin bronzlaşma hızını arttırmaya ve güneşe karşı koruyuculuk sağlamaya yardımcı oluyor. 
Ben tatilimin ilk günlerinde muhakkak koruyucu süt kullanırım. Daha sonra ki günlerde artık o istediğim bronzluğa sahip olmak için bronzlaştırıcı ürünler kullanıyorum . Bu yazda  geçtiğimiz yıl olduğu gibi  Bioderma Photoderm Bronze Brume Spf 30 UV 17 kullandım.

Ürün kuru yağ formunda ..Bronzlaşmak için yağ kullananlar bilirler ,kumsalda bu tarz ürünler kullanmak çok zordur. Elleriniz vıcık vıcık olur ,bir süre hiç bir şeye dokunmak istemezsiniz.
Bu üründe bunu yaşamıyorsunuz .Transparan yağ diye boşuna adlandırılmamış.Vücuda sürdüğünüz anda hemen emiliyor ve asla üzerinizde ağırlık yapmıyor. 
Resimde de gördüğünüz gibi parlaklık var ama hemen emilmiş. 

 Ürün kesinlikle suya dayanıklı ,suya girdiğinizde su üzerinizde tutunamıyor..hemen kayıp gidiyor. Tabi ki çok uzun kaldığınız zaman artık suda çözülme oluşuyor ama o nemli dokusunu hissediyorsunuz. Vücudunuzu asla kurutmuyor .Tüm gün güneşte kalmanıza rağmen yinede nemli bir cilde sahip oluyorsunuz. Güneşten çok iyi koruyor,vücudumda kızarıklık oluşturmuyor.
Çok ta güzel bir kokusu var. Alkol içermiyor. 
Elimde bulunan ürünüm biti. Bir sonraki yaz muhakkak yenisini alacağım. Ben beyaz tenli biri olarak söyleyebilirim ki ,bugüne kadar başka hiç bir üründe bu denli bir bronzluk yakalamadım. Ayrıca kış ayları geldiğinde bile benim bronzluğum hala devam ediyor. Denemediyseniz tavsiye ederim.
Başka bir yazıda görüşmek üzere ,sevgiler...
Devamını Oku »

9 Eylül 2017

Urıage Eau Thermale -Termal Su

9 Eylül 2017
Termal su kullanımına başlayalı çok uzun zaman olmadı aslında , bugüne kadar elimde termal sular bulunmasına rağmen hiç merak edip kullanmamıştım. Taki bu sene sıcaklar beni zaman zaman çıldırtma seviyesine getirdiğinde aslında anladım nasıl bir nimet olduklarını :)
Bugün sizlere elimin sık sık gittiği Uriage eau thermale sudan bahsedeceğim.
 Önce termal su ne işe yarar ? Ne amaçla kullanılır ? kısaca bilgilenelim istedim.

Termal su bildiğimiz suyun çeşitli elementler ve minerallerle zenginleşmiş halidir.Cildi yatıştırma özelliği bulunduğu için özellikle hassas ciltler için kullanım öneriliyor.

Fransız Alplerinden gelen Uriage Eau Thermale suyun hikayesi : Antik Roma çağlarında ,Romalılar Alpleri geçerken Belledonne  dağlarında bir su kaynağının dibinde konaklar. Bu su kaynağında yıkanan askerlerin yaralarındaki iyileşmeler gözlenince bu suyun çok özel bir su olduğu keşfedilir.

Tüm ciltler için uygun olan bu termal suyu ,yaz süresince elimden hiç düşürmedim.
Kah serinlemek amaçlı ,kah güneş alerjimi bastırmak amaçlı sürekli kullandım .Benim güneş alerjim dolayısıyla boyun bölgemde isilik gibi kabarmalar oluşuyor. Bunu ne yaparsam yapayım yok edemiyordum .Birde üstüne kötü bir kaşıntı oluşuyordu. Duş alsam da ,krem sürsem de üstesinden gelemediğim bu sorunumu Urıage termal su ile bastırdım. Duş sonrası uyguladığım termal su ,bir süre sonra kaşıntıyı ortadan kaldırıp. Kabarcıkların sönmesine sebep oluyordu. 
150 ml'lik  oldukça bereketli ve renklerinin saflık hissi veren bir şişeye sahip .
Urıage termal su düzenli kullanımda cildin canlılığını ve parlaklığını korumaya yardımcı oluyor. Ürünü kullanırken dikkat ettiğim en önemli nokta ise cildimde yapışkan bir his bırakmıyor. Kesinlikle gözlerimi yakmıyor. 
Arka kısmında hangi amaçlarla kullanılacağını gösteren resimde mevcut. 
Ben yaz boyunca elimden hiç düşürmedim. Ayrıca eşimin tıraş sonrası cildinde oluşan kızarıklığı yok etmek üzere sürekli kullanıyoruz. Ağda sonrası da rahatlıkla kullanılabilecek bir ürün .
 Oldukça memnun kaldım ve ilk fırsatta tekrar almayı düşünüyorum.. Aşağıya kullanım alanları ile ilgili birde şirin bir video bırakıyorum.
 Kendinize iyi bakın.Başka bir yazıda görüşmek üzere ,sevgiler...

Devamını Oku »

22 Ağustos 2017

Kullanım Kolaylığı ve Estetik Bir Arada

22 Ağustos 2017
Derin dondurucuların faydalarını anlatarak zamanınızı almayacağım, uzun süreli gıda depolama için başka bir seçeneğin olmadığını zaten biliyorsunuzdur. Henüz bilmiyorsanız da, bu yılki Kurban Bayramı’nda öğreneceksiniz zira etleriniz buzdolabı içerisinde en fazla bir hafta dayanacak! Yani ister et, isterse de diğer gıdalar için uzun süreli depolama yapmak istiyorsanız, bir derin dondurucu kullanmanız gerekiyor. Bu bakımdan iki seçeneğiniz var: yatay ve dikey derin dondurucu modelleri. Yatay olanlar bir sandığı andırıyor ve kapakları üst kısımda yer alıyor. Dikey olanlar ise aynı bir buzdolabı gibi: Kapakları ön kısımlarında bulunuyor ve (isminden de tahmin edebileceğiniz gibi) dik şekilde kullanılıyorlar. Ben, tercihimi dikey derin dondurucu modellerinden, hatta daha net söyleyecek olursak, UED 5170 DTK A++ modelinden yana kullandım.

                                                               

Neden derseniz, her şeyden önce Uğur Soğutma markası güven veriyor. 60 yılı aşkın bir süredir derin dondurucu üretiyorlar ve bu nedenle benzersiz bir uzmanlıkları bulunuyor. Unutmayın, bu cihazları on yıllar boyunca kullanmak için alıyorsunuz ve he sağlamlıkları, hem de servis ağlarının yaygınlığı önem taşıyor. Uğur Soğutma, her iki bakımdan da beklentilerimi fazlasıyla karşılıyor. Gelelim tasarıma: UED 5170 DTK A++, dikey bir derin dondurucu modeli. Ben bu tasarımı seviyorum zira kullanması daha pratik geliyor: Aynı bir buzdolabı gibi rahatça kullanabiliyor, hatta buzdolabının yanına koyarak uyumlu ve estetik bir görünüm elde edebiliyorsunuz (ben öyle yaptım, tavsiye ederim).


UED 5170 DTK A++ yalnızca 46 kilo, yani kimseyi çağırmama gerek kalmadan bir köşeden diğerine kolayca taşıyabiliyorum. İç hacmi 170 litre, sadece benim değil, komşularımın gıdalarını bile depolamaya yetiyor! A ++ enerji sınıfında olduğu için, neredeyse hiç elektrik harcamıyor. En sevdiğim özelliği de, elektrik kesintilerinde bile içindekileri 15 saat boyunca korumaya devam edebilmesi oldu. Sık sık kesinti yaşanan bir yerde oturuyorsanız, emin olun bu özellik çok işinize yarayacak. Satın almak için https://satis.ugur.com.tr/item/ued-5170-dtk-a/100028 adresini kullanmanızı tavsiye ederim, peşin fiyatına 12 taksit yaptırarak kredi kartınızla alabiliyorsunuz. Geniş iç hacimli, dayanıklı, pratik ve uygun fiyatlı bir derin dondurucu arıyorsanız, UED 5170 DTK A++ modelini gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum.

                                     
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Devamını Oku »

1 Ağustos 2017

Hc Care Lightening Peeling Cleanser Yenileyici ve Aydınlatıcı Peeling Jel

1 Ağustos 2017
Herkese merhaba ,cilt bakım ürünlerim arasında son aylarda  Hc Care Lightening Peeling Cleanser  kullanıyorum. Biliyorsunuz ki peeling sayesinde cildimiz daha canlı ve pürüzsüz gözüküyor. Kullanmış olduğumuz leke kremleri ve kırışık önleyici ürünler böylelikle cildimize daha iyi etki ediyor.Cildimin daha canlı ve daha sağlıklı gözükmesi için bende haftada bir kaç kez yüzeysel peeling uyguluyorum . 
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi hcc care ürünlerini  oldukça başarılı buluyorum. Bu peeling de benim memnun kaldığım bir ürün oldu. Ürün kullanma talimatları arasında sabah akşam kullanılması tavsiye ediyor. Bu kullanım benim  cildime fazla olduğu için,  haftada bir kaç kez  özellikle duş sonrası kullanıyorum. Böylelikle  açılan gözeneklerime daha iyi etki ettiğini düşünüyorum. Çok fazla sert peelingler tercih eden biri değilim bu sebeple ilk zamanlar bu peeling ile pek anlaştığımı söyleyemem. Zaman içerisinde tekrar kullanma şansı verdiğim bu ürünü yüzüme çok fazla bastırmadan kullanıyorum.
 Göz çevresinde kesinlikle kullanmamamız gerektiği ürün üzerinde özellikle  belirtiliyor. 


Ürün vaatlerine göz atacak olursak  ,Hc care lightening peeling cleanser yenileyici ve  aydınlatıcı peeling sabun içermeyen temizleyiciler sayesinde ,kuruluğun neden olduğu pul pul dökülmelere karşı korumayı ve cilt görünümünü yeniden canlandırmayı destekliyor. Nemlendirici formülü sayesinde yüzeysel kirleri ve ölü hücreleri kolayca temizlerken cildi pürüzsüz ve yumuşak bırakmak üzere geliştirilmiş. 
İçeriğindeki cilt tonu düzenleyiciler sayesinde ferah ve ışıltılı bir görünüm kazandırıyor.
Ürünü nemli cildime uygulayıp,bir süre bekliyorum . Sonra cildimi iyice duruluyorum.
 Peelingi uyguladıktan sonra yüzümde o aydınlanmayı fark ediyorum. Cildim kesinlikle kuruma yapmıyor .Bunu kullanım sonrası hemen nemlendirici sürmem gerektirmediğinden anlayabiliyorum.
150 ml yumuşak plastik bir tüp ambalajı bulunuyor. Ambalajın yumuşaklığı sebebi ile  kullanmak istediğiniz kadar ürünü alabilmek kolay ,ürün içeriğinde antioksidan ve nemlendirici özelliği olan bambu ağacıda bulunuyor. Ürünün çok hoş ve hafif bir kokusu bulunuyor.
Ürün açıldıktan sonra 12 ay içerisinde tüketilmek zorunda ,şunu belirtmeden geçemeyeceğim Hc Care ürünleri % 100 Türk markası buda gurur verici bir ayrıntı.Hayvanlar üzerinde kesinlikle test edilmiyor ve içeriğinde kesinlikle hayvansal katkı maddeleri kullanılmıyor. Severek kullandığım bu peelingi 35 TL'ye www.hccare.com sitesinden satın alabilirsiniz. 

Başka bir yazıda görüşmek üzere sevgiler....





Devamını Oku »

18 Temmuz 2017

Pastel Day Long Lipcolor 20-22-29

18 Temmuz 2017

Elimde bulunan Pastel Daylong Lipcolor serisinden artık bir yazı yazma vakti gelmişti.

 Hiç tartışmasız ki  mat rujlar arasında açık ara en favori seri Pastel  mat rujlar dır. Her geçen gün yeni bir renk eklenmesi ile en favori rujlar arasında olan bu serinin benim elimde bulunan 20-22-29 renklerinden sizlere bahsetmek istiyorum. Sırayla gidersek en üstten başlayalım.

Pastel Day Long 20 numara bu ruj nude kahve tonlarında,içinde pembelik barındıran çok sevimli bir renk ,yalnız ben sürdükten bir müddet sonra rengi gittikçe koyulaşıp tam bir kahve tonunu alıyor. Rengi bende orta derece kalıcılık sağlıyor. Day long serisinin renklerine göre kalıcılık dereceleri de değişiyor. Şu yaz günlerinde en sık kullandığım renk bu oldu. Bronz tenimde tahminimin de ötesinde çok güzel bir duruş sergiliyor. 


Pastel Day Long 22 numara koyu bir mürdüm rengi .Dişleri olduğundan daha beyaz gösterebilme özelliğine sahip:) İlerleyen saatlerde dudak çizgilerini belli etmeye başlıyor. Yalnız içlerine dolup çirkin bir görüntü oluşturmuyor. Bu rengi sürerken oldukça dikkat etmek gerekiyor. En ufak bir yanlış düzeltmeye çalışırken daha çok bulaşmaya sebep olabiliyor. 

Pastel Day Long 29 numara soğuk alt tonlu bir pembe  ,bu rujda benim dudağımda değişime uğrayıp ilerleyen saatlerde lila rengine bürünüyor. Serinin en zor bulduğum rengi bu oldu.Bana çok yakışacağını düşünmesem de bu kadar ulaşılmaz olması oldukça ilgimi çekmişti. Satın aldıktan sonra aslında almasam da olurmuş dediğim bir renk oldu. Aslında ambalajında gördüğüm renkle aynı tonda kalsaydı belki daha çok sevebilirdim. Sanırım bu renk esmerlere  daha çok yakışıyor. 
Bu rujların ortak özelliği bir şeyler yemediğiniz ,içmediğiniz sürece çok sorun çıkartmıyor. Kalıcılıkları gözlemlediğim kadarı ile rengine göre değişiyor.Bir çok arkadaşımın saatlerce dudağından kıpırdamasına rağmen bende o performansı göstermiyor. Hayatımın mat rujları diyemem ama yinede renklerine karşı kayıtsız kalamıyorum. Ambalajları oldukça sağlam,sade ve şık bir tasarıma sahip .Dudaklarımın çok kuru olmaması sebebi ile çok fazla kurutma yaşamıyorum. Altına asla nemlendirici bir ürün kullanmıyorum .O şekilde denediğimde dayanıklıkları daha çok düştü.
 Ben yaz kış ayrımı yapmadan tüm renklerini her mevsimde kullanıyorum . Normalde 25 tl'ye yakın bir fiyatta satılan bu rujlar ,indirim zamanları denk gelinirse  oldukça uygun fiyatlara sahip olunabiliyor. Elimde daha bu seriye ait renk mevcut ama yazı uzun olacak diye onları farklı bir yazıda paylaşmayı uygun buldum. 
Pastel rujlara Gratis mağazaları ve bir çok kozmetik mağazasından ulaşabilirsiniz. Sevgiler...
Devamını Oku »

5 Temmuz 2017

L'rouge Deo Spray

5 Temmuz 2017
Herkese merhaba ; bugün size bahsetmek istediğim ürün benim propam markasına ait L'rouge deo spray...
 Terlemeyi değil ,ter kokusunu önleyen sprey...
 Terlemek sağlıklı bir beden için olması gereken bir fonksiyondur. Terleme sonucu vücudumuzun ısısı ayarlanır ve kendini serinletmeye çalışır .Terlemek vücuttan toksinlerin atılması için çok önemlidir. Ter kokusunu önlemek için ise çeşitli ürünler kullanırız.  Özellikle mis kokulu ürünler kullanmak illaki vazgeçilmezimizdir. Son senelerde bu tarz ürünlerin içeriğinde nelere dikkat etmemiz konusunda noktaları da öğrendik. Kullandığımız ter kokusu giderici ürünlerin içerisinde alüminyum ve paraben bulunmaması gerekiyormuş Hatta okuduğum bir makalede ,son yıllarda hızlıca çoğalan göğüs kanseri sebebi koltuk altına sürülen bu kötü içerikli ürünler olabilirmiş .
Peki bu kadar ince detayları olan bir konuda L'rouge Deo Spray neden ayrıcalıklı ,ürünün iddialarına göz atalım.
* Alüminyum klorür ve zirconium ,paraben ve türevleri ,boya ve itici gaz içermez.
*  Terleme ile oluşan kötü kokuları engeller.
*Dediğim gibi terleme vücudun ısı dengesini ayarlayan bir fonksiyondur. 
Bu ürün vücudun terleme yoluyla soğumasını engellemez.
* Giysilere leke ve iz bırakmaz.
* Ter bezi kanallarını kapatmaz.
* Yapışkanlık hissi yapmaz .

Ürün 50 ml sprey şeklinde bir plastik şişeye sahip ,ürün içerisinde pudra ve gluten olmamasına rağmen ben nedense pudramsı bir koku duyuyorum . Özellikle yeni banyo yapıldığında yani vücut daha terlemeye başlamadan önce kuru ve temiz cilde 15 cm mesafeden kullanılması tavsiye ediliyor. Serin havalarda kullandığımda ürünün kokusu 24 saat koltuk altımda kalmasına rağmen ,tabi ki bu sıcak yaz günlerinde yineleme ihtiyacı hissettiriyor. 
Deneme amaçlı her koltuk altımı kaldırdığımda o mis gibi kokusunun varlığını hissetmek çok hoşuma gidiyor. Cildim tarafından çok kolay emiliyor ve asla kıyafetlerime leke yapmıyor. İçeriğinin temiz ,kullanımın kolay olması sebebi ile son günlerde tek kullandığım ürün kendisidir. Ayrıca Türk markası olması gurur verici , #pudrakokusuilemayispapatyalari etkinliğinde tanıştığım Benim Propam ürünlerine www.hepsipropada.com sitesinden göz atabilirsiniz.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere ,sevgiler...

Devamını Oku »